AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in hazırlayıp sunduğu Başkent Kulisi’nde gündeme dair önemli açıklamalarda bulunuyor.
Akbaşoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar:
Fedai can eden bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Hava şartlarından dolayı, görüş mesafesinin az olmasından dolayı bir sızma girişimi yapıldı. Bu olayda 12 şehit verdik. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. Bu çapulcu sürüsüne millet ve devlet kaynaşmasıyla gerekli cevapları veriyoruz, vermeye de devam ediyoruz.
45 yıldır bir terör söz konusu. Alternatif bir devlet oluşturma planlarıyla karşı karşıyayız. Türkiye bir darbe girişimi olarak karşılanmalı. Türkiye’nin Gazze’ye, Filistinlilere sahip çıkmasından dolayı Türkiye’ye bir cevap verme girişimi olarak görüyoruz. Türkiye’nin kuzeyinde bir devlet kurma girişimi olarak görüyoruz.
Hem Rusya hem de ABD ile önemli protokoller imzalandı. Türkiye, BM kararları doğrultusunda bölgede teröre büyük darbeler vuruldu. Daha önce teröristlerin gezdiği yerler temizlendi. Bu bölgelerde petrol çıkarılmaya başlandı.
Türkiye’nin Gazze ve Filistin’e sahip çıkmasından dolayı bu eylemleri yapıyorlar.153 ülke bu soykırıma karşı dururken, ABD ve İsrail karşısında durdu.
4 parti terör bildirisine imza atarken, CHP ve DEM bu bildiriye hayır oyu verdi. Hem Kılıçdaroğlu ve Özel aynı çizgiyi devam ettiriyorlar. Bu tür ortak bildirilere CHP katılıyordu. Ama dünkü bildiriye katılmadılar. Bunun sebebi 31 Mart seçimlerinde hezimet yaşayacağını gören CHP’nin DEM ile ittifak yapma istemesidir. Onlara kuyruğunu kaptırmışlar. Kandilin ağzına bakarak kendilerine bir siyaset belirlemişlerdir. CHP bir ulusal güvenlik sorunu haline gelmiştir.
Şehit cenazesinde üzüntülerini belirten bir görüntü daha sonra DEM ile bir araya geliyor. Başta CHP seçmeni ve 85 milyon vatandaşımız buna en güzel cevabı verecektir.
İsrail büyük bir soykırım yapıyor. ABD, BM’de buna karşı çıkmıyor. İçeride ise bu ülkenin evlatlarını katleden, 40 bin insanımızı şehit eden terör örgütüne karşı durmakta imtina edenler var. PKK bu işin bir kuklasıdır. DAEŞ’i ve PKK’yı yöneten aynı güçtür.
Bu insani ve doğal bir durum. Her parti kendi hedefleri doğrultusunda meşru olarak bir pozisyon alabilir. Mehmetçiğimize yönelik bir saldırıyı kınamak, güvenlik güçlerimizin cevap vermesinde beraber olduğumuzu siyasi olarak belirtmenin ne sakıncası olabilir. 4 parti bu bildiriye imza atmış. 6 partinin imzası olması gerekmez mi? Bu saldırı vatanımızadır. Biz devletin milletin bekası için yemin ederek görevimize başlamadık mı? DEM bu sürece hiçbir zaman ortak olmadı.
CHP ve DEM PKK ve Kandil ile aynı noktada hizalanmaktadır. Tekirdağlı da Trabzonlu da kendini güvende hissetmeyecek sözleri açık bir tehdittir. 31 Mart seçimlerinde siyasi bir hedef için birlikte hareket etmek için bu pozisyonu alıyorlar. CHP ve DEM’in bu noktada buluşması milletimizin gözünden kaçmayacaktır ve cevaplarını alacaklardır.
CHP İLE ZAFER PARTİSİ MUTABAKATI
Bu protokolde Millet İttifakı ve Zafer Partisi aynı noktaya gelmiş durumdaydı. Protokolün 4. maddesinde terör örgütü ile ilişkilendirilenler söz konusu olduğunda soruşturma yapılmayacağı, yetkinin kullanılmayacağı belirtiliyor. CHP hariç Millet İttifakı bileşenlerine soruyorum. Siz bu protokolün neresindesiniz?
Son dakika gelişmelere anında ulaşmak için Haber7 uygulamasını akıllı cihazlarınıza (iOS, Android) kurabilir, Twitter’da @Haber7 hesabını takip edebilirsiniz.
App Store Google Play Takip Et